---- -- -----arka---
Myspace LayoutsGet your layout at Myspace Layouts

--buton--
   
  RİZE MERKEZ TALEBE YURDU
  NASİHATLER
 

Bizim Vazifemiz Aşı Yapmaktır

„Bizim vazifemiz aşı yapmaktır. Zorla ağaç meyve vermediği gibi insan da zorla irşâd olmaz. Zorla yapılan iş semere vermez. Aşı ise iki kısımdır.

1. Nûr,

2. Zulmet.

Zulmetin aşısıyla meşgul olanlar çok. Neticesi vahim olan bu işle başlarına bela bulanlar, sayılara sığmıyor. Biz nûr aşısıyla meşgûlüz. Ağacı, güzel meyve vermeye zorlayıp sopa ve balta ile vurulsa, altına ateş yakarak tehdit edilse, bozuk meyvelerini iyi yap, iyi çıkar, tenbih ve tehdidinde bulunulsa, hiç kâr etmez. Ancak aşılamak suretiyle meyvesi değişip, menfaat hasıl olur.“

· „Bizim yolumuz, imân, İslâm ve Ahlak-ı Muhammediyeyi aşılamaktan ibarettir.“
· „Bizim bu alemde biricik emelimiz var. O da Ümmet-i Muhammed'in evlatlarının kalplerine Fuyuzat-ı Muhammediye'yi aşılamaktır.“


***************************************************************************************************************
 

Bu Dünyanın En Bahtiyar İnsanları

"Sizi tebrik ederim çocuklar. Akranlarınız şehvete esir olup nefis ve heva peşinde başıboş dolaşırken, sizler Hazret-i Mevla'nın zatının nuru ile alakadar ve sıfatının eseri olan ilm-i Kur'an ile meşgul oluyorsunuz. Burada öğrendiklerinizle ümmet-i Muhammed'in evladını bataklıktan kurtarmağa hazırlanıyorsunuz. Bu ne yüce bir vazifedir...

Yemin ederim çocuklar, sizler bu dünyanın en bahtiyar insanları ve hatemi's-saade bahçesinin fidanlarısınız. Hepiniz ümmet-i Muhammed'e yadigar olsun."

***************************************************************************************************************
 

Büyüklerin Ölümü

"Âriflerin ölümüne üzülmeyin o gâfillerin gözünden kaybolmak içindir.
Gâfil olmamaya gayret edin. Vazifede gevşek olanların kulakları Âlem-i emir'den çekilir.

Meyve veren ağaca kuru denilmediği gibi, eseri devam eden zevâta da ölü denmez.

Yılanın gömlek bıraktığı gibi, asıl olan cesed değil ruhtur.“

****************************************************************************************************************
 Oğlum! İlimsiz ibadetin tadı olmaz. Tek kanatlı kuş uçmaz. İnsanların dünyaya dalıp, istikbal sevdasına düştükleri şu günde, Mevla'nın ilmini okuyacağız. O, insana iki cihanda izzet ve şeref veren âli (yüksek) bir iştir.

* ALLAH yolunda ol, dosdoğru ol, verdiğin sözün eri ol.

* Evladım, ağzın laf ediyorsa dil ile doğru ol, sözünle doğru ol. Sana inanan kişilere karşı sözünden cayma. Eğer sözünü tutarsan "söz" olur ve seni cennete götürür; tutmazsan "köz" olur.

* Elinle doğru ol. Kolunu muzırda (zararlı şeyde) değil, yardım işinde kullan.

* Tartıyla iş yapıyorsan terazinde, ölçüyle iş yapıyorsan metrende ve litrende doğru ol.

* Doğrunun doğruluğu, bütün sülalesine akseder, hepsini hayra götürür.

* İhlas ve samimiyet ALLAH ve Resûlüne yönelen kimse, gölge gibi dönen dünyayı ve her hayrı kendine tabi kılar. Ahirete çalışan dünyayı elde eder. Dünyaya çalışan ise ahireti kazanamaz. Zira ahiret, hakikat, dünya haleftir. Ağacı kökünden götürürsen, gölge de beraber gider. Ahirette ne varsa, dünyada onun misali vardır. Eğer olmazsa dünya yalan olur. Teyemmüm abdestin halefidir, dünya da ahiretin.

* İnsanları sev ve kimseyi kendinden alçak görme. Tevazu sahibi ol, zira en halis niyyet alçak gönüllülüktür. Mütevazi olan kimse en güzel zineti takınmıştır. Kimseyi kendinden aşağı görme.

* Hayatta haset etmeden say, kıskanmadan sev. Bazı insanlar başkasındakini istemez. Öyle olma. Gıpta et, fakat haset etme. Zira ALLAH'ın huzuruna fesatle çıkılmaz.

* Şöyle düşünmeli; Ya Rabbi, aciz kulunu ümmet-i Muhammed'e hizmet etmeye muktedir kıl. Eğer "Yâ Rabbi, bana ilim ihsan et." denirse, şahsi menfaate taalluk edeceğinden (şahsi istek olacağından) rıza-yı ilahiye muvafık (uygun) olmaz. Zira her ilim sahibi; bu ümmete hizmet etmiş değildir, edemez. Bu itibarla da rıza-yı Bâri'yi bulamaz, ilim ve cennet istemek menfaat-ı şahsiyedir. Gaye ise rıza-yı Bârî'dir. (ALLAH'ın rızasıdır.)

* Memur olduğun zaman, sana gelen vatandaşlara sakın yüksekten bakma. Yanına geleni ayakta bekletme, yanında daima bir sandalye bulundur ve oturtuver. Biraz dinlendirdikten sonra halini sor, işini hallet. Sakın ha, "Bugün git, yarın gel" deme. İşini o gün bitir. Eğer öyle yapmazsan, on parmağım yakanda olacaktır.

* Senden daha iyi hizmet edecek olan varsa, makamını ona ver. İşte vatanperverlik budur. Başında müdürün varsa, haset etmeden say, kıskanmadan sev.

* Hak'tan korkan, halktan korkmamalı. İşini düzgün yapanın içi de düzgün
olur.

* İnsanlar muhteliftir. Bazısı daha kabiliyetli, bazısı daha yakışıklıdır. "Ben niye onun yerinde olmayayım." deme, elindekinden olursun.

* "ALLAH bana bir verirse arkadaşıma, komşuma iki versin." diye düşünürsen, seninki üç olur. Eğer arkadaşın veya komşun böyle düşünmüyorsa, onunki ikide kalır.

* Vasiyetim olsun, tefrikaya düşmeyiniz, kavmiyet gütmeyiniz. Ehl-i sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız. Her yerde birlik ve beraberlik lazımdır. Muvaffak olmak için her hususta ittifak etmeli ve dayanışmayı asla elden bırakmamalıdır. Çünkü ALLAH'ın nusreti, maddi ve manevi yardımı cemaat ile beraberdir. Toplu çalışanlar bunun semeresini kısa zamanda elde ederler.
* Çalışkan ol, üretici ol. Zira Peygamber Efendimiz, "Çalışmak ibadettir" buyuruyor. Evladım, alın teri olmadan hiç bir şeyin kıymati bilinmez. Tarlanı ek, mahsulünü al. Komşuna ver, ağaç dik.

* "Her koyun kendi bacağından asılır" sözü yanlıştır. Dinimizde "neme lazım" demek yok. "Bana lazım" demek vardır.
* Macaristan vaktiyle Müslümandı. Fakat bir gün geldi, orada yalnız zahiri ulema kaldı. Zahiri ulema, maneviyattan mahrum olduğu için dengeyi tartamadı. Ve işte gördüğünüz gibi Hristiyan olup gittiler. Bu din maneviyatsız muhafaza edilemez.

* Bizim; para pul, mevki, makam, siyaset, politika, kavga ve gürültüyle işimiz yok. İsnatsız her Müslümanın çocuğunu da okuturuz. Bir tek fert geri dönmüşse haber versinler.

* Temizlik ibadettir ve imanın yarısıdır. Eğer sokakta birisi hata yapmışsa, (pisletmişse) sen onu ayağının ucuyla örtüver.

* Din asıl, dünya ve siyaset feri'dir. (ayrıntıdır) Dünya ve siyaset dinin inkişafına alet olabilir. Fakat din, dünya ve menfaat ve siyasetine alet olamaz. Alet edenlere lanet vardır.

* Evden çıktığında veya eve dönerken karşından gelen ilk kişiye selam ver. Onun vermesini beklersen olmaz; evvela sen ver. İşte o zaman o da sana karşılığını verecektir. Veren el alan elden, sunan gönül alan gönülden azizdir.

* Ya Rabbi! Dünyayı kalbime koyma, elimden de alma.

* İlim, nûr-i ilahidir; insan ise kovan. Kirli bir kovanda arının durmadığı gibi, isyan ve zulmetle kirlenmiş vücut ve kalpte de ilim durmaz.

* İnsan gibi, ilmin de anâsır-ı erbaası (dört unsuru) vardır. Ağızdan öğrenmek ve anlatmak, gözüyle görmek, kulağıyla işitmek, eliyle yazmak. Bununla beraber, kalbiyle de feyz-i ilahiyi çekecek.

* Günde en az iki kişiye iyilik et, gönlünü al. Çünkü cennetin yolu gönül almaktan geçer. Gönül almak cennetin Firdevs kapısını açmaktır.

* Ben sabahları kalkarken, "Ey ALLAHım, bana bugün bir kişiye iyilik yapmak nasip eyle" diye dua ederim.

* Sırf batınla meşgul olanlar mülhiddir. Sırf zahirle meşgul olanlar gafildir. Kemalat, her ikisinin birleşmesindedir.

* Yemek yerken, su içerken "İbadet için kuvvet olsun yâ Rabbi" diye, Mevla'nın huzurunda olduğunu düşünmek lazım.

* Bildiğini öğret. Temiz ol ve temizliğinle örnek ol. Münevver kişi, münevvir (nurlandırıcı) kişi demektir. Öyleleri var ki, üç fakülte bitirir de, hasedinden, kıskançlığından, hiç bir şey öğretmez. Gerçek münevver, bildiğini yapan ve öğreten kişidir.

* Emir vermeye alışmayın. Ben, validenizden su dahi istemem. Emir vermekle sözün ruhu ölür. İhbar, emirden daha müessirdir (tesirlidir.) Misal, (Sigara içme! demek yerine) "Benim oğlum sigara içmez değil mi?" demek gibi


 
 
  Bugün 13662 ziyaretçi (23337 klik) kişi burdaydı! ;  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol